Liselilerin eylemleri sürüyor | "Öğretmenlerimiz ve geleceğimiz için buradayız"
Lise öğrencileri proje okullarındaki öğretmenlerinin sürgün edilmesine karşı birçok ilde eylem yapmaya devam ediyor. Öğrenciler, "Öğretmenlerimiz ve geleceğimiz için buradayız" diyor.
Proje okullarındaki öğretmen sürgünlerine karşı birçok ilde liseliler eylemlerine devam ediyor. Sürgün ve atama kararlarının siyasi bir hamle olduğuna dikkat çeken öğrenciler, "Öğretmenlerimiz ve geleceğimiz için buradayız. Herkesi korkutmak istiyorlar ama işte biz buradayız" diyor.
Birkaç gündür süren eylem ve basın açıklamalarına katılan öğrenciler; okul yönetimleri tarafından disiplin cezası gibi tehditlerle bastırılmaya çalışılıyor.
İşte il il lise eylemleri:
Kocaeli
Gebze'de farklı liselerde okuyan lise öğrencileri, MEB'in proje okullarındaki keyfi öğretmen atamalarını protesto etti.
İnat Dergi'nin çağrısıyla Gebze Eski Çarşı Tarihi Çeşme önünde bir araya gelen lise öğrencileri, buradan sloganlar eşliğinde Gebze Kent Meydanı'na kadar yürüdü. Sık sık, "Liseliler burada Yusuf Tekin nerede", "Bu daha başlangıç mücadeleye devam" ve "Yaşasın öğrenci dayanışması" sloganı atan liselilere Eğitim Sen, Eğitim-İş, CHP, Emek Partisi, TİP de destek verdi.
Gebze Kent Meydanı'nda farklı liselerden öğrenciler burada açıklama yaptı, ardından oturma eylemi ve forum da gerçekleştirdi.
Fotoğraf: Evrensel
"Geleceğimizi savunuyoruz"
Okunan ortak basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "Bugün burada liseliler olarak, okullarımızdan çıkıp Gebze Meydanı'nda toplandık çünkü eğitimdeki en büyük ve en sinsi saldırıyı protesto ediyoruz. Eğitimde liyakatı savunuyor, öğretmenlerin adaletli bir şekilde görevlerine devam etmelerini talep ediyoruz. Öğrencilerin hakkı olan kaliteli eğitim için, öğretmenlerin doğru bir şekilde yerleştirilmeleri gerektiğini savunuyoruz. Proje okulları, kimseye siyasi veya dini çıkar sağlamak için kullanılmamalıdır. MEB, eğitimin geleceğini karartmak yerine, liyakat ilkesine dayalı, adaletli bir öğretmen yerleştirme sistemini uygulamak zorundadır. Bugün burada toplanmamızın amacı, sadece öğretmenlerin hakkını savunmak değil, hepimizin hakkını savunmaktır. Çünkü eğitimdeki bu haksız uygulamalar, toplumu bir bütün olarak etkileyen, bize karşı bir saldırıdır. Bu saldırıya karşı duruyor, geleceğimizi savunuyoruz."
"Sessiz kalmayacağız"
Öte yandan Darıca Fen Lisesi Mezunları İnisiyatifi'nin çağrısıyla Darıca Fen Lisesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya Eğitim Sen ve Eğitim-İş de destek verdi.
Darıca Fen Lisesi Mezunları İnisiyatifi üyeleri tarafından yapılan açıklamada, "Türkiye'deki eğitim emekçileri artık liyakate değil, keyfiyete dayalı kararlarla karşı karşıyadır. Ve bizler buna sessiz kalmayacağız. Çünkü biliyoruz ki, öğretmenine sahip çıkmayan geleceğine sahip çıkamaz. Bu nedenle yalnızca öğretmenlerimizin değil, aynı zamanda nitelikli, özgür, bilimsel ve çağdaş eğitimin de yanında olduğumuzu belirtmek isteriz. Talebimiz nettir: Bu haksız ve hiçbir objektif kritere dayanmayan karar derhal iptal edilmeli öğretmenlerimiz, hak ettikleri şekilde görevlerine iade edilmelidir. Biz Darıca Fen Lisesi mezunları olarak, sadece öğretmenlerimizin değil, eğitim hakkının, bilimsel, özgür ve nitelikli eğitimin savunucusuyuz. Buradayız, çünkü eğitim susturulamaz. Buradayız, çünkü gelecek sahipsiz bırakılamaz" ifadelerine yer verildi.
Darıca Fen Lisesi önünde konuşan Eğitim-İş Sendikası Kocaeli 2 No'lu Şube Başkanı Adem Eliçora ise, "Tüm öğrenciler için eşit ve nitelikli eğitim hakkı istiyoruz. Öğretmenlerin sürgünle terbiye edilmediği, eğitimde liyakat ve hukuk ilkesinin esas alındığı bir sistem istiyoruz" dedi.
Bursa
Bursa'da lise öğrencileri proje okullarında "iktidara sadakate göre yapılan atamalar" sonucunda sürgün edilen öğretmenlere sahip çıkmaya devam ediyor. Bursa Erkek Lisesi önünde bir araya gelen öğrenci ve mezunlara Eğitim İş, CHP, EMEP, TKP, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ve çok sayıda veli destek verdi.
Kapı önünde yapılmak istenen açıklama öncesi dışarda toplanan öğrencilerle Erkek Lisesi öğrencilerinin buluşmasını engellemek için okul yönetimi kapıları kilitledi. Erkek Lisesi öğrencileri okul bahçesinde oturma eylemi yaparak öğretmenlerine destek oldu.
Bursa Kız Lisesi öğrencileri de öğretmenlerine sahip çıkmak için okul önünde toplanmaya başladı. Okul yönetimi dersi 10 dakika önce bitirip öğrencileri arka kapıya yönlendirdi. Öğrenciler arka kapıdan çıkarak toplu şekilde ön kapıya yürüdü, burada açıklama yapmak için toplanıyorlar.
Okula kitlendikten sonra okul içinde oturma eylemi yapan Erkek Lisesi öğrencileri ise okuldan çıkarak kız lisesine yürüdüler.
Fotoğraf: Evrensel
"Öğrencileri disipline vermekle tehdit ediyorlar"
Kapı önünde yapılan açıklamada konuşan Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, "Bursa'nın ve Türkiye'nin en köklü okullarını tarihinden, köklerinden ve kültüründen koparmaya çalışıyorlar. Bursa Erkek Lisesi edebiyattan siyasete, bilimden sanata kadar birçok alanda önemli isimler yetiştirmiştir. Sıralarında Ahmet Hamdi Tanpınarların yetiştiği, kürsüsünde Reşat Nuri Güntekinlerin öğretmenlik yaptığı bu okulun öğretmenleriyle birlikte kültürü ve birikimi de tasfiye edilmek isteniyor. Ama bugün Bursa Erkek Lisesi yönetici koltuğunda oturanlar Bursa'nın en başarılı çocukları arasında yer alan öğrencilerimizi sessiz kalmazlarsa disipline vermekle tehdit ediyorlar. Haddini aşan, disiplini bir sopa gibi göstererek çocuklarımızı ve ailelerini tehdit eden bu yöneticiler hakkında savcılıklara suç duyurusunda bulunacağız. Onlara bu hadsizliklerinin hesabını yargı önünde soracağız" şeklinde konuştu.
Açıklamada konuşan CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, "Bu Milli Eğitim Müdürü öğretmenlere düşman hukuku uygulamaktadır. Sadece öğretmenlere değil öğrencilere de düşman hukuku uygulamaktadır. Bugün verilen mücadele laik eğitim içindir. Öğretmenlerin hakları ve hukukları için verilen mücadeledir. Bu gerici tarikatçı yapıya izin vermeyeceğiz. Bütün mücadelemizi ortaya koyacağız" dedi.
"Geleceğimizi çaldığınız için bizde korkacak bir şey bırakmadınız"
"Öğretmenlerimizi sürgün etmek siyaseti okul içine sokmak değil midir?" diye soran bir öğrenci, "15-18 yaşları arasındaki gençleri ablukaya almak siyaset demek değil midir? Bizde hayallerimizi, geleceğimizi çaldığınız için korkacak bir şey bırakmadınız. Dün arkadaşlarımızın fotoğraflarını çekerek bizi sindirmeye çalıştınız ama her seferinde daha güçlü şekilde karşınızda olacağız" dedi.
Birbirlerini karşı karşıya getirmeye çalışan düzene karşı burada olduklarını belirten bir başka öğrenci ise şunları söyledi, "Korkuyla yönetenlerin en büyük korkusu korkmayanlardır, biz de korkmuyoruz buradayız. Tuvaletlere tuvalet kağıdı ve sabun koyamayanların bize parmak sallamasından bıkmadınız mı? Liseler biat etmez" ifadelerini kullandı.
Eskişehir
Eskişehir’de lise öğrencileri, Milli Eğitim Bakanlığının proje okullarına yönelik keyfi öğretmen atamalarına karşı sokağa çıktı. Atatürk Lisesi, Eti Sosyal Bilimler Lisesi ve Eskişehir Anadolu Lisesi öğrencileri, “Susma haykır, MESEM’e hayır!”, “Yusuf Tekin istifa!”, “Liseliler ayakta, öğretmeninin yanında!” sloganlarıyla yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi.
“Liseli dayanışması geleceksizliğe karşı bir itirazdır”
Eskişehir’de lise öğrencileri, MEB’in proje okullarına yönelik keyfi öğretmen atamalarına karşı sokağa çıktı
Sınıflardan sokaklara: Öğretmenlerimiz için buradayız
Saat 17.30’da Kanatlı AVM önünde buluşan öğrenciler, üniversiteliler, öğretmenler, veliler ve eğitim sendikalarının desteğiyle Adalar’a yürüdü. Yürüyüş boyunca öğrenciler taşıdıkları dövizlerle öğretmenlerine sahip çıktı.
Eğitim-Sen: Liyakat yok sayılıyor, mücadelemiz sürecek
Yürüyüş sonunda konuşan Eğitim-Sen Eskişehir Şube Başkanı Özkan Demirkol, proje okullarındaki atamaların liyakatten uzak ve keyfi şekilde yapıldığını belirterek, “Milli Eğitim Bakanlığı’yla defalarca görüştük. Ancak gelinen noktada şeffaflıktan uzak, siyasal saiklerle yapılan atamalarla öğretmenler öğrencilerinden koparıldı” dedi.
Demirkol, “Hukuki süreci sonuna kadar sürdüreceğiz. Öğrencilerinden koparılan öğretmenlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Öğretmenleriniz sizindir!” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
“Liseli dayanışması geleceksizliğe karşı bir itirazdır”
Ardından söz alan Eskişehir Anadolu Lisesi öğrencisi, “70 yıllık birikimiyle okulumuzun taşıdığı kültür, bugün öğretmenlerimizle omuz omuza durmamız gerektiğini gösterdi” diyerek, öğrenci dayanışmasının önemine dikkat çekti.
“Yıllar içinde oluşmuş öğrenci kültürümüze zarar veren politikalara geçit vermeyeceğiz. Bizi geleceksizlikle sınayanlara karşı sesimizi yükseltiyoruz. Liseliler geleceğinden vazgeçmez!” ifadelerini kullandı.
Yeni buluşma çağrısı: Perşembe günü MEB önüne
Eğitim-SEN Şube Örgütlenme Sekreteri Uğur Karslı ise açıklamaların ardından Perşembe günü saat 17.00’de Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yapılacak eylem için çağrıda bulundu.
Adana’da liseliler öğretmenleri için ayakta
Adana — Milli Eğitim Bakanlığının (MEB), “Proje Okulları” olarak bilinen Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına öğretmen atamalarında 20 binden fazla öğretmenin sürgün edilmesi sonucu Adana’daki köklü liselerinde öğrenciler öğretmenlerine sahip çıktı.
Fotoğraf: Volkan Pekal/Evrensel
Adana Anadolu Lisesi, Adana Fen Lisesi, Rotary Anadolu Lisesi ve ÇEAŞ Anadolu Lisesi öğrencileri, okullarındaki öğretmenlerin görevden alınmasına tepki göstererek oturma eylemi düzenledi. Okul bahçelerinde başlayan protestolar bu akşam saatlerinde Atatürk Parkı’nda birleştirildi. Kitapları ve enstrümanlarıyla parka gelen öğrenciler, tek tek söz alarak açıklamalarda bulundu, oturma eylemi gerçekleştirdi.
Öğrenciler, “Eğitim hakkımıza müdahale”
Fotoğraf: Volkan Pekal/Evrensel
Öğrenciler, görevden alınan öğretmenlerin yalnızca ders anlatan kişiler değil, aynı zamanda “düşünmeyi, sorgulamayı, insan haklarını ve adaleti öğreten yol göstericiler” olduğunu vurguladı. Öğretmenlerinin “hukuksuz ve siyasal sebeplerle” görev yerlerinin değiştirilmesini, kendi eğitim haklarına yönelik bir müdahale olarak niteleyen öğrenciler, karara karşı olduklarını yüksek sesle dile getirdi.
“Karanlığı bilgi ile yeneceğiz”
Fotoğraf: Volkan Pekal/Evrensel
“Eğitim hakkı evrenseldir. Bu hakkın sürdürülebilirliği ancak özgür, bağımsız ve baskıdan uzak bir ortamla mümkündür,” diyen öğrenciler, iktidarın eğitime ve öğretmenlere yönelik baskıcı politikalarını eleştirdi. Açıklamalarda, “Bugün burada kitaplarımızla geldik çünkü karanlığı bilgiyle yeneceğiz. Enstrümanlarımızla geldik çünkü baskıyı müzikle susturacağız. Yüreğimizle geldik çünkü korkmuyoruz, susmuyoruz, alışmıyoruz" ifadeleri dikkat çekti.
“Kapsayıcı ve laik bir eğitim istiyoruz”
Adana’da lise öğrencileri öğretmenlerin görevden alınmasına tepki göstererek oturma eylemi düzenledi
Öğrenciler, “Milli ve manevi değerler” adı altında dayatılan uygulamalara da karşı çıktı. “Eğitime siyaset karıştırılmasını istemiyoruz. Objektif, kapsayıcı ve laik bir eğitim talep ediyoruz,” denilen açıklamalarda, öğretmenlerine yapılan müdahalelerin aynı zamanda öğrencilerin geleceğine yapılan müdahale olduğu vurgulandı.
Mersin: "Bu adaletsizliği kabul etmiyoruz"
Mersin’de İçel Anadolu Lisesi öğrencileri, proje okulları kapsamında yıllardır görev yapan 14 öğretmenin "norm kadro fazlası" gerekçesiyle görevden alınmasına tepki göstererek protesto eylemi düzenledi. Uygulama kamuoyunda "siyasal kadrolaşma" eleştirilerine yol açarken, öğrenciler ve veliler yaşananlara tepki gösterdi.
Sabah saatlerinde derse girmeyerek okul bahçesinde toplanan öğrenciler, gönderilmek istenen öğretmenlerinin isimlerini tek tek okuyarak alkışlarla protesto etti. Eyleme destek olmak isteyen mezunlar ve veliler okul bahçesine alınmazken, okul yönetimi eylemi “disiplin suçu” olarak nitelendirdi.
"Bu eğitim kadrolaşmaya kurban edilemez"
İçel Anadolu Lisesindeki 14 öğretmenin görevden alınması sonrası öğrenciler, okul bahçesinde toplandı
Gazetemize konuşan bir öğrenci, Milli Eğitim Bakanlığı’na şu sözlerle seslendi:
“Neden bizim okul? İçel Anadolu Lisesi, Mersin’in köklü ve başarılı okullarından biri. Bu başarı, bugün adaletsiz şekilde gönderilmek istenen öğretmenlerimiz sayesinde yakalandı. Bunu kabul etmiyorum. Mersin’de öğretmen eksikliği nedeniyle yeterli eğitim alamayan öğrenciler var. Neden o okullar proje kapsamına alınmıyor?”
"Bu, eğitim değil kadrolaşma projesi"
Duruma tepki gösteren bir veli ise şu ifadeleri kullandı:
“Bu uygulama, özel program ve proje uygulayan eğitim kurumları olmaktan ziyade siyasi ve ideolojik bir kadrolaşma projesine dönüşmüş durumda. Yıllardır öğrencilerle uyum içinde, başarılı bir şekilde eğitim veren öğretmenlerin gönderilmesi bunun en açık göstergesidir. Bu durumu kabul etmiyoruz. Sonuna kadar çocuklarımızın ve öğretmenlerimizin yanında olacağız.”
Görevden alınan öğretmenlerden biri ise gazetemize yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:
“Görevden alınan öğretmenlerin çoğu Eğitim Sen ya da Eğitim-İş üyesi. Yerimize Eğitim-Bir-Sen’li isimlerin getirileceği konuşuluyor. İtibarlı, muhalif duruşuyla tanınan öğretmenlerin yerine iktidarın politikalarına daha yakın isimler yerleştirilmeye çalışılıyor. Birçoğumuzun gideceği okul bile belli değil, büyük bir belirsizlik içindeyiz.”
Müdürden velilere mesaj: “Eylem izinsiz ve disiplin suçu”
Eylem sonrası okul müdürü velilere mesaj gönderdi. Gönderilen mesajda şu ifadelere yer verildi:
“Bugün maalesef birinci teneffüsten itibaren bir kısım öğrencimiz derslerine girmeyerek okul bahçesinde izinsiz eylem yapmışlardır. Dün sizlere ve öğrencilerimize teşekkür ederek yazmıştık. Halen saat 11.26 itibariyle tüm uyarılarımıza rağmen derslere girmeyerek oturmaya devam etmektedirler. Sabah başlangıçta kendilerine okul müdürü olarak anlayış gösterip konuşma yaptım. Sonrasında Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini birlikte okuduk. Sonrasında bir ders yapacağız dedikleri eylemi şu ana kadar devam ettirmişlerdir. Bunun yanında çoğunluk öğrencilerimiz derslerine girerek devam etmişlerdir. Eğitim ve öğretimin aksamaması için yoğun çaba sarf etmiş bulunmaktayız. Bilgilerinizi rica ederim.”
İzmir
Eğitim İş İzmir Şubeleri, Proje Okul yapılan Alp Oğuz Anadolu Lisesi'nden 13 öğretmenin başka yere atanması ile ilgili olarak okul önünde açıklama yaptı. Açıklamaya Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri ile birlikte okuldan öğle arasına çıkan öğrenciler de kendi dövizleriyle katıldı.
"Bu bir proje değil, tasfiye operasyonudur"
Eğitim İş adına konuşan 7 Nolu Şube Başkanı Mustafa Gök, dönemin Bakanı Nabi Avcı tarafından, 2014 yılında 44 okulda başlatılan ve başlangıçta "ulusal ve uluslararası projelerin yürütüleceği özel okullar" şeklinde sunulan Proje okulları modelinin bugün itibariyle 2318 okula ulaştığı bilgisini verdi. Gök, "Kapsamı büyütülmüş ancak içeriği boşaltılmıştır. Proje okulları adı altında yapılan şey, açıkça eşitsizliğin kurumsallaştırılması, öğretmenin hukuki güvencelerinin yok edilmesi, eğitimde liyakatin ve yerleşik kültürlerin tahrip edilmesidir" dedi.
Bugünün Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in 2014 yılında, dönemin müsteşarıyken söylediği, "Mevzuatlar bize engel oluyor. Ama biz siyasi iradeyle hareket ediyoruz. Mevzuatlara rağmen bildiğimizi yapacağız" sözlerini hatırlatan Gök, "Yaptılar. Bugün öğretmenler kıyıma uğruyor, sürgün ediliyor. Okulların yıllardır oluşan iklimi darmadağın ediliyor. Öğrencilerin sınava aylar kala alıştığı öğretmenlerinden koparılması, eğitimde istikrarı yok ediyor. Bu bir proje değil, bir tasfiye operasyonudur" dedi.
Bakana doğrudan atama yetkisi
Proje okulları uygulaması ile bakanın kendisinin, 80 bine yakın öğretmeni doğrudan seçme ve atama yetkisini elinde topladığını dile getiren Gök, "Yani artık öğretmenlerin bilgi birikimi, başarı belgesi, akademik unvanı ya da hizmet puanı değil; bakanın onayı belirleyicidir. Bu da açıkça, mülakat düzeninin öğretmen atamalarındaki yeni biçimidir" dedi.
Norm kadro fazlası bahanesiyle, on yıllardır emek veren öğretmenlerin başka ilçelere, bazen 100 kilometre öteye gönderilmek istendiğini ifad eden Gök, "Şu an arkamızda bulunan Alp Oğuz Anadolu Lisesinde de aynı ihanet yaşanmıştır. 13 öğretmenimiz hiçbir somut kriter olmadan okulundan ayrılmak zorunda kalmıştır" dedi.
"Öğretmenlerin alınmasının kriteri nedir?"
Açıklamanın devamında Gök şu soruları yöneltti:
Öğretmenin oradan alınmasının objektif gerekçesi nedir?
Yıllarca görev yapan, başarı belgesiyle ödüllendirilmiş, yüksek lisans ve doktora sahibi öğretmenler hangi kriterle yetersiz görülmüştür?
Yerlerine atanacak kişilerin liyakatini kim ve neye göre belirlemiştir?
Aynı okulda yıllarca çalışan öğretmenleri bir gecede sürgün etmek hangi pedagojiye, hangi hukuk devletine, hangi kamu vicdanına sığmaktadır?
Alp Oğuz Anadolu Lisesinden gidecek ve yerlerine gelecek öğretmenlerin listesini kim, hangi kriterlerle hazırlamıştır.
Bu listeler hazırlanırken hangi parti ve sendikadan icazet alınmış, hangi esnaflar devreye sokulmuştur?
Okulundan ayrılmak zorunda kalan öğretmenlerimizin yerine hangi üst düzey yöneticilerin birinci derece yakınları atanmıştır.
Bu okulları tercih eden öğretmenlerden hangileri atanmış, hangileri atanmamıştır?
"Atamalar, siyasi iktidara göre değil, yasalara göre yapılır"
Devlet memurluğunun, siyasi iktidara göre değil; anayasa ve yasalara göre görev yapma sorumluluğu olduğunu hatırlatan Gök, "Bugün proje okulları aracılığıyla yapılan şey, bu güvenceyi ortadan kaldırmak, öğretmenleri itaate zorlamaktır" dedi. Millî Eğitim Bakanlığı'na ve iktidara seslenen Gök, tüm öğretmenler için eşit ve adil atama sistemi, tüm öğrenciler için eşit ve nitelikli eğitim hakkı istediklerini vurgulayarak, hukuksuz atamalara karşı her türlü yasal mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceklerini ifade etti.
Alp Oğuz mezunları adına konuşan Sıla Karataş da, İzmir'in sayılı proje okulları arasında yer alan Aliağa Alp Oğuz Anadolu Lisesinin 13 öğretmeninin, hiçbir kriter göz önüne alınmadan ve henüz tayin olabilecekleri hiçbir yer gösterilmeden adeta sürgün gibi bir atamaya tabi tutulduğunu ifade ederek, "Üstelik okulumuzda ve ülke genelinde yapılan atamaların tamamına baktığımızda, zoraki tayin edilen öğretmenlerimizden muhalif sendikalara üye olanların sayısı dikkat çekicidir" dedi.
"13 öğretmen iade edilene kadar susmayacağız"
Binlerce öğretmenin mağdur edildiği ve siyasi saiklerle alındığı belli olan bu karara sessiz kalmayacaklarını dile getiren Karataş, "Bu atamaların hukuki dayanağı nedir? Öğretmenlerimizin demokratik haklarını kullanarak üye oldukları sendikaların bu atamalarda etkisi olmuş mudur? 1995 yılından beri ilçemizde ve ilimizde en başarılı liseler arasına adını yazdırmış Alp Oğuz Anadolu Lisesinin mezunları olarak bu sorularımızın yanıtlarını bekliyor, bu yanlışlıktan ivedilikle dönülmesini talep ediyoruz" dedi. Karataş, 13 öğretmen görevlerine iade edilene kadar Alp Oğuz Anadolu Lisesi mezunları olarak susmayacaklarını vurguladı.
İzmir'de yürüyüş: Yaşasın öğrenci dayanışması
İzmir'de okuyan liseli öğrenciler, proje okullarında yapılan atamaları protesto etmek için Alsancak ÖSYM önünde bir araya gelerek Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne yürüdü. Üniversitelilerin de katıldığı yürüyüşte “Bu böyle gitmez lise biat etmez” , ”Yaşasın öğrenci dayanışması” , ”Lisede polisin ne işi var” sloganları atıldı.
Fotoğraf: Evrensel
“Bu düzeni teşhir ediyor, yıkıma karşı mücadele bayrağını yükseltiyoruz”
Öğrenciler adına açıklamayı okuyan Ceren Yurtlu, yalnızca birkaç okulun meselesi için değil, memleketin geleceği için toplandıklarını belirterek, “Okullar bir süredir yalnızca eğitim kurumları olmaktan çıkarılıp, yeni bir kuşak yaratma projesinin merkezine yerleştiriliyor. Eleştirel düşüncenin değil, itaatin; bilimin değil, dogmaların; özgürlüğün değil, baskının egemen kılınmaya çalışıldığı bir süreçle karşı karşıyayız. Ve biz bu düzenin sessiz seyircisi olmayacağız. Bugün burada toplandık çünkü sözümüzü sakınmıyoruz: Bu düzeni teşhir ediyor, yıkıma karşı mücadele bayrağını yükseltiyoruz” dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Hedefin yalnızca öğretmenleri susturmak değil, öğrencileri de sessizleştirmek olduğunu söyleyen Yurtlu, “Bize diyorlar ki “Siz siyasete karışmayın. Sizin siyasetiniz, öğretmenlerimizi görevden aldı. Sizin siyasetiniz, ders kitaplarımızı gericilikle doldurdu. Sizin siyasetiniz, bizden bir gelecek çaldı. O zaman biz de size söylüyoruz: Bu hesabı biz soracağız” diye belirtti.
“Geleceğimizi çalan bu düzene karşı sesimizi büyüteceğiz”
Son olarak “ İlk barikatı İstanbul Üniversitesi’nin kapısında yıkan üniversiteli arkadaşlarımızdan aldığımız cesaretle buradayız” diyen Yurtlu, “Okul sıralarında, evimizin salonunda, sokaklarda onların o ilk direnişinden güç alıyoruz. Biz de okul koridorlarında aynı kararlılıkla yürüdük. Şimdi liselere yapılmış olan bu darbeyle üniversiteli arkadaşlarımız da bizlere desteklerini göstermek için burada bulunuyorlar. Çünkü biz biliyoruz: gençliğe vurulmaya çalışılan her zincir ancak örgütlü dayanışmayla kırılabilir” diye belirtti.
Bornova Anadolu Lisesi öğrencileri: Öğretmenlerinin yaşadığı bu haksızlığa sessiz kalmıyoruz
Bornova Anadolu Lisesi öğrencileri ve mezunları okullarının önünde toplanarak basın açıklaması düzenledi. "Yaşasın parasız bilimsel demokratik eğitim", "Bu daha başlangıç mücadeleye devam", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganları atıldı.
Fotoğraf: Evrensel
Öğrenciler adına açıklamayı okuyan mezun öğrenci, "2025 yılı atamaları tıpkı geçmiş yıllarda olduğu gibi yine şeffaflıktan uzak ve liyakat ilkesini hiçe sayan bir anlayışla gerçekleştirilmiştir. Proje okullarına yapılan atamalarda süreç; somut, ölçülebilir ve nesnel hiçbir kritere dayanmamaktadır" dedi.
“Sıra arkadaşlarımız ve öğretmenlerimiz için buradayız!”
Bornova Anadolu Lisesi öğrencileri ve mezunları, proje okullarındaki adaletsiz atamalara karşı ses yükseltiyor
Bu durumun sadece kişisel mağduriyetler yaratmakla kalmadığını aynı zamanda eğitimin niteliğini doğrudan etkilediğini söyleyen öğrenci, "Eğitim kurumlarını, dönüştürmeyi hedefleyen atama politikalarından derhal vazgeçilmelidir. Eğitimde eşitlik, adalet ve bilimsellik esas alınmalıdır. Öncelikli olarak proje okullarının statüsü keyfiyetten kurtarılmalıdır" dedi.
Yapılan haksızlıklara karşı sessiz kalmadıklarını belirten Bornova Anadolu Lisesi mezunları ve öğrencileri, "Okulumuzda idaremiz tarafından öğretmenlerimizin ve bizim haklarımız gözetilerek olabildiğince iyi yürütülmüş bu süreci görmemize karşın; ülkemizin dört bir yanında sıra arkadaşlarımızın ve öğretmenlerinin yaşadığı bu haksızlığa sessiz kalmıyoruz, birleşerek sesimizin daha gür çıkacağını biliyoruz" dedi.
Bergama
Proje Okul olan Bergama Yusuf Kemalettin Perin Fen Lisesinde 7 öğretmen norm kadro fazlası olunca öğrenciler ile Eğitim Sen ve Eğitim İş Sendikaları okul önünde basın açıklaması yaptı.
Fotoğraf: Evrensel
Okulda yönetmeliğe aykırı şekilde okul müdürü olarak görevlendirilen Serkan Kumlubıçak, okul pansiyonunda kalan öğrencileri tehdit ederek okul dışına çıkmalarına izin vermedi. Çocuklar okul bahçesinde oturarak eyleme katıldılar.
Fen Lisesi Proje Okulu olan okulda, müdürün fizik, kimya, matematik gibi branşlardan olması gerekirken Serkan Kumlubıçak yönetmeliğe aykırı olarak tarih bölümünden atanmıştı. Mahkemenin müdürlük atamasını iptal etmesine rağmen Kumlubıçak'a görevlendirme ile tekrar müdürlük verilmişti. Öğretmenler ise bu yönetmeliğe aykırı şekilde görev yapan müdür tarafından değerlendiriliyor.
Okul önünde yapılan eylemde, "Vur vur inlesin, Yusuf Tekin dinlesin" sloganı atıldı.
Okulun Melis isimli mezunu okuduğu açıklamada köklü okullardaki bu tür keyfi uygulamaların kendilerini derin bir endişeye sürüklediğini dile getirdi.
Öğretmenlerin görevlerinden alınmasının, öğrencilerin seslerinin duyulmamasının, eğitimin niteliğinin hiçe sayılmasının kabul edilemez olduğunu belirten Melis, "Okulu okul yapan içindeki öğretmenler, öğrenciler ve onların kurduğu bağlardır. Bu bağı görmezden gelen her uygulama eğitimin ruhuna zarar verir" dedi.
Kocaeli: Öğretmenine sahip çıkmayan geleceğe sırt çevirmiştir
Kocaeli Fen Lisesi öğrencileri de öğretmenlerinin başka okullara yollanmasına karşı okul önünde bir araya gelerek duruma tepki gösterdi.
Kocaeli Fen Lisesi mezunu öğrenciler ve Eğitim-İş Sendikası Kocaeli Şubesi rotasyon uygulamasına karşı okul önünde açıklama gerçekleştirdi. Kocaeli' deki ve ülke genelindeki proje okullarına MEB tarafından yapılan atamalar sonrası birçok proje okulunda öğretmenler başka okullara gönderilmiş, öğrenciler ise 'öğretmenime dokunma' eylemlerine başlamıştı.
“Bu bir proje değil, bir tasfiye operasyonudur”
Kocaeli Fen Lisesi öğrencileri öğretmenlerinin başka okullara yollanmasına tepki gösterdi
Eğitim İş Sendikası Kocaeli Şubesi öğretmenlerinin de katıldığı eylemlerde okuldan mezun öğrenciler okul müdürünün talimatı ile okula alınmadı. Okul önünde görevlendirilen personel ile durumu görüşen öğrenciler duruma tepki gösterdi. Okul personelini geçen öğrencileri alanda görevlendirilen polis ekipleri durdurdu. Öğrenciler okul Kampüsü önünde basın açıklaması yaptı.
"Ülkemizin geleceğine yapılmış müdahele"
Öğrenciler tarafında yapılan açılmada, "Geçtiğimiz günlerde proje okullarında gözlemlenen atama süreçlerinde, eğitimde kaliteyi önceleyen değil, farklı saiklerle hareket edilen bir anlayışın hâkim olmaya başladığını üzülerek görmekteyiz. Öğretmen seçiminin; şeffaf, adil ve liyakat esasına göre değil; referanslar, sendika bağlantıları ve özellikle kişisel ilişkiler üzerinden şekillendirilmesi, eğitim kurumlarımızı yozlaştırmakta, toplumun temel taşı olan öğretmenlerimizin hakkını gasp etmektedir. Bu sadece öğretmenlerin hakkına yapılan bir gasp değildir, aynı zamanda yüz binlerce öğrencinin ve onların ailelerinin umutlarına, ülkemizin geleceğine yapılmış ciddi bir müdahaledir.
Tehdit mesajları
Unutulmamalıdır ki: Öğretmenine sahip çıkmayan bir toplum, kendi geleceğine de sırt çevirmiş olur. Bugün bizler sadece öğretmenlerimizin değil, ayrıca yasadışı örgüt yaftası vurulan ve veli gruplarına atılan tehdit mesajlarıyla yıldırılmak istenen öğrenci kardeşlerimiz için de buradayız" ifadelerini kullandı.
Tasfiye operasyonu
Eğitim-İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Ersin Tolgabaş tarafından yapılan açıklamada ise, "Bugün öğretmenler kıyıma uğruyor, sürgün ediliyor. Okulların yıllardır oluşan iklimi darmadağın ediliyor. Öğrencilerin sınava aylar kala alıştığı öğretmenlerinden koparılması, eğitimde istikrarı yok ediyor. Bu bir proje değil, bir tasfiye operasyonudur.
"Mülakat düzeni"
Bu itiraf, aslında bütün bu sürecin siyasi ve ideolojik bir projenin ürünü olduğunu göstermektedir. Proje okulları uygulaması ile bakan, 80 bine yakın öğretmeni doğrudan kendisi seçme ve atama yetkisini elinde toplamaktadır. Yani artık öğretmenlerin bilgi birikimi, başarı belgesi, akademik unvanı ya da hizmet puanı değil; bakanın onayı belirleyicidir. Bu da açıkça, mülakat düzeninin öğretmen atamalarındaki yeni biçimidir" ifadeleri kullanıldı.
Balıkesir
Balıkesir Burhaniye'deki Celal Toraman Anadolu Lisesi öğrencileri, velilerinin ve öğretmenlerinin de destekleriyle norm kadro fazlası iddiasıyla sürgün edilen öğretmenlerine destek oldu.
Balıkesir Edremit'te bulunan proje okulu Edremit Anadolu Lisesi öğrencileri ve eğitim sendikaları, okuldan 20 öğretmenin ayrılmasını protesto etti. Eğitim-İş Edremit Temsilciliğinin çağrısıyla okul önünde toplanan kitleye demokrasi platformu da destek verdi.
Açıklamada “2014 yılında, dönemin Bakanı Nabi Avcı tarafından 44 okulda başlatılan ve başlangıçta ‘ulusal ve uluslararası projelerin yürütüleceği özel okullar’ şeklinde sunulan bu model, bugün itibariyle 2318 okula ulaşmış, kapsamı büyütülmüş ancak içeriği boşaltılmıştır. Proje okulları adı altında yapılan şey, açıkça eşitsizliğin kurumsallaştırılması, öğretmenin hukuki güvencelerinin yok edilmesi, eğitimde liyakatin ve yerleşik kültürlerin tahrip edilmesidir” denildi.
“Eşit ve adil atama istiyoruz”
Açıklamada şu sorular soruldu:
Öğretmenin oradan alınmasının objektif gerekçesi nedir?
Yıllarca görev yapan, başarı belgesiyle ödüllendirilmiş, yüksek lisans ve doktora sahibi öğretmenler hangi kriterle yetersiz görülmüştür?
Yerlerine atanacak kişilerin liyakatini kim ve neye göre belirlemiştir?
Aynı okulda yıllarca çalışan öğretmenleri bir gecede sürgün etmek hangi pedagojiye, hangi hukuk devletine, hangi kamu vicdanına sığar?
Talepler ise şöyle sıralandı:
Tüm öğretmenler için eşit ve adil atama sistemi istiyoruz
Tüm öğrenciler için eşit ve nitelikli eğitim hakkı istiyoruz
Öğretmenlerin sürgünle terbiye edilmediği, eğitimde liyakat ve hukuk ilkesinin esas alındığı bir sistem istiyoruz.
Dersim
Dersim'de Proje okulu olan Tunceli Fen Lisesinden 7 öğretmenin yeniden ataması yapılmadı. Öğrenciler öğretmenlerine sahip çıkmak için lisenin önünden Milli Eğitim Müdürlüğü'nün önüne yürüdü. Öğrencilerin Milli Eğitim Müdürlüğü önünde açıklama yapmalarına müsade edilmedi. Bunun üzerine öğrenciler yeniden lisenin önüne kadar yürüdü. Yoğun yağmur altında eylem yapan liseli öğrenciler sık sık "Direne direne kazanacağız", "Hak hukuk adalet", "Öğrenci öğretmene sahip çık" sloganları attı.
Duruma dair Evrensel’e konuşan Eğitim Sen Şube Başkanı Mehmet Aşkın, proje okullarına yapılan atamaların, öğretmenlik mesleğine girişte uygulanan mülakat sistemi ve Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) çerçevesinde getirilen düzenlemelerle birlikte ele alındığında iktidarın eğitim alanını tamamen kendi ideolojik kalıbına sokmak yönündeki sistematik çabasının açık bir yansıması olduğunu ifade etti. Aşkın, “Bu çaba, siyasal sadakati esas alan bir öğretmen profili üzerinden, belirli bir düşünce çizgisine mahkum edilmiş öğrenci kuşakları yaratmayı hedeflemektedir. İktidarın yıllarca sürdürdüğü tüm kadrolaşma çabalarına, torpile ve sadakat arayışına rağmen, hem kendi ideolojik çizgisine sadık hem de gerçekten nitelikli bir öğretmen profili yaratmayı başaramadığını da biliyoruz” diye konuştu.
"Eşit ve nitelikli eğitime erişim hakkı gasp ediliyor"
Bu politikaların, öğretmenlerin mesleki motivasyonunu derinden zedelediğini, öğrencilerin eşit ve nitelikli eğitime erişim hakkını gasbettiğini, velilerin ise kamu eğitimine duyduğu güveni sarstığını ifade eden Aşkın “İşte tam da bu nedenle bugün fen lisesi öğrencileri, kendi geleceklerine sahip çıkmak ve kendilerine eşit ve nitelikli eğitim olanağını samimiyetle sunmaya çalışan öğretmenleri için, bu keyfi öğretmen atamalarına karşı seslerini yükseltiyorlar” dedi.
Ankara
Çankaya'da bulunan Ayhan Sümer Anadolu Lisesi öğrencileri, öğretmenlerinin atamalar sonucu sürgün edilmesini protesto etti.
Proje okullarında iktidarın "sadakate göre yapılan atamalar" sonucunda öğretmenlerin sürgün edilmesine yönelik lise öğrencilerinin protestoları devam ediyor. Çankaya'da bulunan Ayhan Sümer Anadolu Lisesinde en az 9 öğretmen norm fazlası ilan edildi. Öğrenciler, okul bahçesine inerek öğle sonrasında derslere girmedi. "Giden onlar değil geleceğim" yazılı dövizler taşıyan öğrenciler "Öğretmenime dokunma" çağrısında bulundu.
Aydın
Aydın'da farklı liselerden öğrenciler okullarında yapılan baskılara tepkilerini göstermek, proje okullarına yapılan atamalarla sürgün edilen öğretmenlerine sahip çıkmak için oturma eylemi yaptı.
Cumhuriyet Anadolu Lisesi ve Aydın Lisesi önündeki alanda bir araya gelen liselilere, okulların mezunları, ADÜ Direniş'ten üniversiteli gençler, Eğitim Sen ve demokratik kitle örgütü temsilcileri destek verdi.
Eğitim Sen Aydın Şube Başkanı Suat Güneş, yaptığı açıklamada geleceklerine ve öğretmenlerine sahip çıkan öğrencilerin yanında olduklarını belirterek "Bizi yönetenler gibi okulu yönetenler de bizi iki dudağının arasına sıkıştırmış durumda" dedi. "Bizi öğrencilerimizden ayıramazsınız. Bizim isyanımız buna" diyen Güneş: "Kaliteli okullarda çalışan öğretmenleri keyfinize göre atayamazsınız. Bizim karşı durduğumuz şey budur. Buralar sizin arka bahçeniz değildir. Buralar bilimsel eğitimin yapılacağı yerlerdir. Tarikatlara, cemaatlara peşkeş çekilecek yerler değildir" dedi.
"Herkesi korkutmak istiyorlar ama işte biz buradayız"
Oturma eylemi yapan öğrenciler, Evrensel'e konuştu. Gelecek kaygıları olduğunu, okullarında kendilerini baskı altında hissettiklerini, demokrasi istediklerini, düşüncelerini korkmadan ifade etmek istediklerini söyledi. Öğretmenlerinin sürgüne gönderilmesini istemediklerini belirten öğrenciler, öğretmenleriyle birlikte nitelikli eğitim almak, geleceklerine korkmadan bakmak istediklerini belirttiler.
Annesinin buraya gelemediğini ve kendisinin de buraya geldiğinden haberi olmadığını söyleyen bir öğrenci, "Çünkü hak ararken gözaltına alınmaktan, tutuklanmaktan korkuyor. Benim başıma bir şey gelmesinden korkuyor. Ağzını açanı gözaltına alıyorlar, tutukluyorlar. İşte yanımdaki arkadaşım düşüncesini size söyleyemedi. Herkesi korkutmak istiyorlar ama işte biz buradayız öğretmenlerimizi ve geleceğimizi istiyoruz" diye konuştu.
Öğrencilere destek için geldiğini belirten Aydın Lisesi mezunu gençler "Nitelikli bir okulda nitelikli eğitim görmek her öğrencinin hakkı. Nitelikli öğretmenlerimizin sürgün edilmeleri kabul edilemez. Aydın Lisesi gibi köklü bir okulda böylesi anti demokratik tutumları asla kabul edemeyiz. Öğrenci kardeşlerimizin ve öğretmenlerimizin yanındayız ve yanında olmaya da devam edeceğiz. Umarız gelecek nesiller özgürce düşüncelerini ifade edebildikleri, bilimsel eğitim alabildikleri, gelecek kaygısı duymadıkları bir yaşam sürerler" diyerek destek ve dileklerini belirttiler.
"Daha örgütlü ve kalabalık olacağız"
Aydın Fen Lisesi öğrencileri olduklarını belirten bir grup öğrenci bugün ilk defa eylem yaptıklarını söyledi. Kendilerini ifade etmekten mutlu olduklarını anlatan öğrenciler, duyurusunu yapacakları sonraki eylemlerinde daha örgütlü ve kalabalık olacaklarını belirttiler. Öğrenciler olarak nitelikli öğretmen, nitelikli bir gelecek istediklerini anlattılar. Basının yanlarında olmasından memnun olduklarını belirterek destek beklediklerini söylediler.
ADÜ Direniş'ten bir öğrenci destek için burada bulunduklarını söyleyerek, "Türkiye genelinde başlayan üniversite hareketleri, artık liseli öğrencilerin de katılımıyla kitlesel bir öğrenci hareketine dönüşmüş durumda. Aydın özelinde, liseli öğrenci arkadaşlarımızın sesine ses, kararlılıklarına güç katmak için bugün ADÜ Direniş olarak onların yanındayız. Öğrenci hareketleri artık kitlesel bir boyut kazanmış durumda, ancak eylemler daha çok anlık, tepkisel ve dağınık bir şekilde sürüyor. Bu durum ancak üniversite ve liseli öğrencilerin birlikte örgütlenmesi, alanlarda omuz omuza verilecek ortak bir mücadeleye evrilmesiyle değiştirici bir güç olabilir" ifadelerini kullandı.
Gaziantep
Gaziantep'te Vehbi Dinçerler Fen Lisesi öğrencileri Eğitim İş Gaziantep Şubesi ile birlikte öğretmenlerinin sürgün edilmesine karşı okul önünde yürüyüş ve ardından açıklama yaptı.
Eğitim İş Gaziantep Şube Başkanı Ali Arpat, ''Proje okulları adı altında yapılan şey açıkça eşitsizliğin kurumsallaştırılması öğretmenin hukuki güvenlerinin yok edilmesi eğitimde liyakatın tahrip edilmesidir. Bu sürecin mimarı bugünün Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin daha 2014 yılında bizim şehrimizde dönemin müsteşarı iken söylediği şu sözler bugün yaşadıklarımızın habercisiydi: 'Mevzuatlar bize engel oluyor ama biz siyasi iradeyle hareket ediyoruz. Mevzuatlara rağmen bildiğimizi yapacağız' dediler ve de yaptılar'' dedi.
Arpat, proje değil adalet istediklerini belirterek konuşmasında ''Bu adaletsizliğe karşı yalnız biz değil, halk da sessiz kalmıyor. Ülkenin dört bir yanındaki birçok köklü okulda, öğrenciler ve mezunlar, yıllarını eğitime vermiş öğretmenlerine sahip çıkmak için eylemler başlatmıştır. Gençlerimiz, kendilerine ışık tutan öğretmenlerinin yanında durarak yalnızca bir hak ihlaline değil; Cumhuriyet’in eğitim anlayışına da sahip çıktıklarını haykırmaktadır. Bu dayanışma, karanlığa karşı yanan umut ateşidir. Ve biz o ateşi birlikte büyüteceğiz'' ifadelerine yer verdi.
Öğrenciler adına konuşan bir lise öğrencisi ise, ''Bu haksızlığa susmuyoruz. Sadece okulumuz değil ülke geneli nitelikli okullarda yapılan bu atamayı kınıyoruz ve bu konuda şeffaf olunmasını liyakat ilkesinin göz ardı edilmemesini talep ediyoruz. Barışçıl protesto hakkımızı kullanıyor öğretmenlerimizin uğradığı haksızlığı kabul etmiyoruz'' dedi.
Amasya
Amasya Macit Zeren Fen Lisesi öğrencileri, "proje okul" uygulaması kapsamında okullarında görev yapan 13 öğretmenin başka okullara görevlendirilmesine tepki gösterdiler ve ilk derse girmeyerek okul bahçesinde oturma eylemi yaptı.
İlk derse girmeyen öğrenciler, okul bahçesinde öğrenci andını ve İstiklal Marşı’nın okudular ve bahçede oturma eylemi yaptılar. "Liseme dokunma" pankartı açan öğrenciler, “Öğretmen vatanın mimarıdır, mimarları yalnız bırakma”, “Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister”, “Fikirlere tutanak işlemez”, “Her şeyi al öğretmenimi geri ver bir şansım olsun”, “Lise biat etmez”, “Macitte köklü değişim değil köklü eğitim istiyoruz”, “Siz kadroyu değiştirin diye 480 almadım”, “Atama değil sürgün”, “Macitte torpilin ne işi var, öğretmenime dokunma” dövizleri taşıdı.
Öğrenciler, sosyal medyadan yayımladıkları açıklamada, şu ifadelere yer verdi:
''Gerekçesi açıkça paylaşılmayan ve hangi ölçütlere göre verildiği belirsiz kararlarla; yıllardır yalnızca sınavlara değil, hayata, düşünmeye ve sorgulamaya hazırlayan öğretmenlerimizin görevden uzaklaştırılmasını üzüntüyle karşılıyor ve asla kabul etmiyoruz. Okulumuz yalnızca akademik başarısıyla değil, özgür düşünen bireyler yetiştirmesiyle ve adalet ile vicdanı merkezine alan duruşuyla tanınmaktadır. Bu değerleri inşa edenler, her koşulda görevini özveriyle yapan ve yolumuzu aydınlatan öğretmenlerimizdir. Yaşanan bu keyfi değişiklikler, yalnızca öğretmenlerimizi değil biz öğrencilerin eğitim hakkını ve geleceğini de doğrudan etkilemektedir. Bu tür müdahaleler, okulumuzun temelini oluşturan liyakat, atalet ve özgür düşünce ilkelerine aykırıdır. Biz Amasya Macit Zeren Fen Lisesi öğrencileri olarak bu adaletsiz süreci kabul etmiyor, öğretmenlerimizin yanında olduğumuzu açıkça ilan ediyoruz.'' (Evrensel)
Erdoğan-Şimşek programı kapsamında uygulanan kamuda tasarruf, eğitimi öğretmensiz bıraktı. 25 bin diye duyurulan öğretmen atama sayısının aslında 15 bin olduğu ortaya çıkarken, öğretmen açığı yüz bini, atama bekleyenlerin sayısı 500 bini geçti. Proje okullarında öğretmenlerin sürülmesine karşı “Öğretmenine dokunma” diyen liselilerin eylemleri dün de sürdü.
Evrensel'i Takip Et